Dikkat Edilmesi Gereken 9 Dijital Pazarlama Trendi

Pek çok pazarlamacı şimdiden yeni yılda dijital dünyayı nelerin beklediğini tahmine başladılar. Sizler için hazırladığımız, 2016 yılında yükselecek dijital pazarlama trendleri listesine kesinlikle göz atmalısınız. Bu yıl rakibinizi yenmek için en iyi yol dijital ortalamanın üzerine çıkmak olacaktır. Bu liste tam da bunu yapmanız konusunda yardımcı olacak.

#1: Sosyal Medya Reklamları

Online reklamcılık bu yıl fazlasıyla yükselişteydi. 2017 yılında da dijital reklam harcamalarının televizyon reklamlarını geçeceği tahmin ediliyor. Interpublic Group’s Magna Global’daki habere göre, 2015 yılında dijital reklam harcaması %17,2 (yaklaşık 160 milyar dolar) arttı ve 2016’da da en büyük reklam platformu olan televizyonu geride bırakarak %13,5 artacak.

Bu dijital harcamanın büyük kısmının sosyal medya reklamcılığına ayrıldığı göz önüne alınırsa, 2016’da pazarlamacıların bu trendi görmezden gelmesi imkansız. Örneğin, eMarketer sitesi 2017’de sosyal medya reklamlarının 35,98 milyar dolara varacağı tahmininde bulunuyor, bu da toplamda küresel dijital reklam harcamasının %16’sı demek.

Peki, pazarlamacıların rakiplerinin önüne geçmek için en iyi hamlesi ne olmalı?

• Hangi platformların izleyici kitleniz için yatırım yapmaya değeceğine karar vererek başlayın. Özenle dokunmuş el yapımı battaniyeler mi satıyorsunuz? O zaman Instagram ya da Pinterest gibi görsel platformlar tam da aradığınız şey. Şirketler arası pazarlama alanında mısınız? Facebook’un sofistike hedefleme seçenekleri sizin hedef kitleniz için iyi bir seçenek olabilir.
• Gönderilerinizi test edin ve kazananları destekleyin. Takım arkadaşlarınızın yazdığı her gönderiye rastgele bütçe ayırmaktansa, diğerlerinin arasından sıyrılan gönderilerin yazarlarını destekleyerek performansınızı geliştirin.
• Eylem odaklı reklam biçimlerini kullanın. Twitter’ın “Lead Generation” kampanya kartı reklamlarını veya Facebook’un eyleme özendiren “insanları internet sitenize çekme” butonlu reklamlarını düşünün. İnsanları bir şeyler yapmaları için heveslendirmek, sadece kendi sosyal medya hesabınızın reklamını yapmaktan daha iyi bir harcama olacaktır.

#2: İşiniz için Facebook Sohbet

Facebook Mart 2015’te, hepimizin arkadaşlarımız, akrabalarımız ve eşimizle iletişime geçmek için sıkça kullandığı mesajlaşma özelliğini aldı ve bunu şirketler arası konuşmalar için uygunlaştırarak İşiniz için Facebook Sohbet özelliğini piyasaya sundu.

Facebook Sohbetin her ay 700 milyonu aşan kullanıcı tabanı ve (Luxury Daily’e göre) 2014-2015 arasında gösterdiği %40 büyümeyi düşünürsek, Facebook Sohbetin işiniz üzerinde yapacağı büyük etki daha da açık hale geliyor. Kişiselleştirilmiş müşteri hizmetleri sağlama fırsatının yanı sıra, pazarlamacılar bu yeni kanalı e-posta pazarlaması mantığına benzer bir şekilde kullanabilir. Mesela, sitenizde sınırlı bir süre için bir indirim yaptığınızı düşünelim. Bu özellikle, müşterilerinize özel promosyonlarla ilgili onları bilgilendirebilir ve alışverişe özendirebilirsiniz. Ayrıca onlara bildirimler gönderebilir, böylece müşterilerinizin siparişleri hakkında detaylı mesajlara ulaşmalarını sağlayabilirsiniz.

Geçtiğimiz hafta Facebook, iş yerlerinin de sitelerine canlı bir chat odasına benzer şekilde bir Facebook Sohbet Kutusu koyabileceğini duyurdu. (Şu an sadece ABD’de aktif) Facebook’un bu platformun başarısına yatırım yaptığı belli. Ayrıca bu kadar geniş bir popülariteye sahip olduğunu da göz önüne alırsak iş yerleri de bu platforma yatırım yapmalı diyebiliriz. 2016’da, bu araç doğru insanlara doğru zamanda doğru mesajı vermeniz için çok daha önemli olacak.

#3: Yerel Reklamcılık

Reklam engelleyiciler günümüz pazarlamacılarının en kötü kabusu. Web sitelerdeki reklamların görülmesini engelleyen bu “reklam engelleyiciler” yeni olmamalarına rağmen, Apple iOS 9’un iPhone ve iPad için reklam engelleyicileri destekleyeceğini duyurduğundan beri ön plandalar.

Peki neden bu büyük telaş? Eh, çünkü online reklamcılık internet üzerindeki web sitelerin çoğunluğu için yakıt görevi görüyor.

AdvertisingAge, “Reklamcılık ABD’nin gayrisafi milli hasılasının 350 milyar dolarını temsil ediyor ve tüketiciler alım gücünün 9 trilyon dolarını nereye harcayacaklarına karar vermek için buna bağımlılar.” diyor. “Bazı siteler, özellikle milenyum izleyicisine sahip olanlar çoktan reklam engelleyiciler yüzünden reklam gelirlerinin %40’ını kaybetmeye başladı.” Reklam engelleyiciler 2016’da sizi engeller mi bilemem ama rakamlar önlem almanız gerektiğini gösteriyor. İşte yerel reklamcılık burada devreye giriyor. Yerel reklamlar, bakıldığında veya okunduğunda reklam içeriği gibi durmadıklarından dolayı reklam engelleyiciler bunların gözükmesini engelleyemiyor. Yerel reklamlar çoktan yükselişe geçti bile. Fakat büyüyen reklam engelleyici paniğiyle bu oluşum 2016’da sizin dijital pazarlama stratejinizde önemli bir yer almalı.

#4: Kişiselleştirilmiş PPC

Adobe, “Pazarlamacıların üçte biri kişiselleştirmeyi pazarlamanın geleceğinde en önemli adım olarak görmekte.” diyor. Ayrıca, internetin sizin hakkınızda iki adım ötenizde çalışan iş arkadaşınızdan daha fazla şey bildiği bir çağda yaşıyoruz.

Son birkaç yıldır araştırmalar tamamıyla müşterileriniz için doğru anahtar kelimeleri bulmaya odaklanmaya başladı. Ancak bu stratejinin pek çok eksiği var. Eğer anahtar kelime stratejiniz kusursuz değilse PPC sizin için fazlasıyla pahalı hale gelebilir. En bağlantılı anahtar kelimeleri kullansanız bile, hacminiz o kadar düşük boyutlarda kalabilir ki yeni bir iş yaratmak için yeterli olacak tıklanmaya ulaşamayabilirsiniz.

Eğer Google bütün arayıcılarıyla ilgili bu kadar fazla şey biliyorsa reklamcılar için doğru hedef kitleye ulaşmak neden bu kadar zor? İlk olarak, Google arayıcılarının kimliğini korumasıyla gurur duyuyor ama ayrıca reklamcıların ne istediğini de biliyor. Tam da bu yüzden Eylül 2015’de Customer Match’i tanıttı. Customer Match, size çoktan sahip olduğunuz bir kişi listesi yükleme ve hedefleme imkanı veriyor. Bu özellik ayrıca Facebook ve Twitter’da da mevcut ve reklamlarınızı sizin satış aralığınızda olan insanlara göstererek arama ve sosyal medyayı daha da fazla e-posta pazarlamasına benzetiyor. Örneğin diyelim ki bir sağlık yazılımının web seminerine gelen kişilerin e-posta adreslerini elinize geçirdiniz. Bu insanları Google, Facebook ve Twitter’dan hoşlarına gidecek tekliflerle hedefleyebilirsiniz.

2016’da, PPC çok daha kişiselleştirilmiş hale gelecek, bu da pazarlamacıların doğru insanları hedefleyebilmek için Customer Match gibi özellikleri kullanmaya başlaması gerektiği demek oluyor.

#5: Pazarlama Otomasyonu

Pazarlama otomasyonu yeni bir şey değil. Pazarlamacılar zaman kazanma ve verimliliği arttırma açısından otomasyonun önemini anlamaya başladı. E-postaları düzenlemek, kişileri ayıklamak, sosyal medya içeriklerini düzenlemek gibi alanlarda otomasyon, firmalara gelişme ve amaçlarına ulaşma konularında çok fayda sağladı. Ya kullanılmasaydı? O zaman takım üye sayısı belki 2 belki de 3 katına çıkabilirdi.

Peki bu neden bir 2016 trendi olacak? Pek çok şirket hala bir pazarlama otomasyon sistemi kurmak konusunda çok geride. 2016 yılı bu yüzden pazarlamacıların işe girişip satış ve pazarlama alanlarındaki eksiklerini belirleme ve işlerini kolaylaştıracak bir otomasyon stratejisi şekillendirmeleri için en uygun zaman olacaktır.

#6: Videolar

Birkaç gece önce, Instagram’da 15 saniyelik yemek tarifleri videolarını izleyerek iki saat geçirdim ve şimdi ne zaman bir sosyal medya hesabıma girsem ana sayfamda bir-iki tane görüyorum.

Video pazarlamacılığı yükselen bir trend.

Reklam harcamalarının büyük bir kısmı videoya harcanıyor. Hatta Yahoo durumu tamamen farklı bir boyuta taşıyarak son günlerde tam ekran ve otomatik çalışan reklam videosunu denedi bile!

Videolar iş yerlerine izleyici kitlelerini görseller, renkler, sesler ve müzik ile eğlendirme fırsatı sunuyor. Daha da önemlisi videolar yüzü olmayan bir işletme için güven ve sadakat uyandıran bir “insanlaşma” fırsatı sunuyor. Göze çarpan bir videodan daha ilgi çekici ve unutulmaz ne olabilir? Bir video pazarlama konseyinin haberine göre, şirketler arası pazarlamacıların %96’sı içerik stratejilerinde videoları kullanıyorlar. “Pazarlamacılar videoların dikkat çekmekten daha fazlasına yaradığını öğrendi.” diyor Tyler Lessard, Vidyard’ın CMO’su. “Müşterilerin yolculuğunu her safhada zenginleştirerek alıcıların artımına katkıda bulunuyor.”

2016’da, pazarlamacılar video pazarlamasında bir patlamaya dikkat etmeli. Eğer daha önce videoları kullanmadıysanız, şimdi tam zamanı!

#7: Mobil

İşte mobilin yılı! Bir dakika, 2015 de mobilin yılı değil miydi? Hatta 2014, 2013 ve 2012? Evet hepimiz bu cümleyi duymaktan bıktık. Ama adil olmak gerekirse, 2015 gerçekten de mobil patlamasını kanıtladı. Özellikle de Google arama motorunun mobil sitelerinde ışık hızına çıkmasını sağlayan “Mobilegeddon” algoritmasının masaüstünü bastırdığını doğrulamasıyla.

iPhone’larımız bizim için ikinci bir el gibi oldu. Bu yakınlarda benimkini 10 dakikalığına bir uçak koltuğunda unuttuğumda en yakın arkadaşımı kaybetmiş gibi hissettim. Peki bu, 2016’da pazarlamacılar için ne anlama geliyor? Mobil, masaüstünü yenmeye ve ön cephede kalmaya devam edecek. Bu yüzden, pazarlamacılar mobil pazarlama stratejilerini patlatmak için çalışmalara başlamalı.

#8: Giyilebilir Teknoloji

Bileğinizde ve kapşonunuzda taşıyabileceğiniz bir teknoloji mi? Ama bu gerçekten gerekli mi? Cevap evet. Teknolojik araçlar dünyamızı yönetmeye devam ederken, HubSpot’a göre 2016’da giyilebilir teknolojide %28’e varan bir artış görüleceği tahmin ediliyor.

Bu pazarlamacılar için ne demek? Tabii ki hedef kitleniz hakkında daha fazla bilgi. Bu yüzden, internet ve giyilebilirler 2016’da pazarlamacılar için çok daha önemli olacak.

#9: “Satın Al” Butonları

E-ticaret ve perakende pazarlamacılar, dinleyin! “Satın Al” butonları, Pinterest ve Twitter’da yavaş yavaş boy göstermeye başladı. Temmuz’da, Google da kendi “Satın Al” butonunu test ettiğini doğruladı. Bir sosyal site ya da arama motorundan doğrudan alışveriş yapma olanağı 2016’da patlayacak, ve e-ticaret pazarlamacıları da trendi yakalamak zorunda. Bazıları markayı kaybetmekten ya da Google ve sosyal sitelerin kendi başlarına perakendeci olmalarından korktuklarından bu fikri sevmeseler de satın al butonu çoktandır aktif ve özellikle mobil satışları yükseltiyor.

Re/Code’dan Joshua Del Ray, “Mobil ticaret yılın ilk çeyreğinde masaüstü ticaretinden üç kat daha fazla büyüme gösterse de bir reklama tıklayarak alışveriş yapan insan yüzdesi telefonlarda masaüstünden daha düşük.” diyor. “Ancak bir kişiyi Twitter, Facebook, Pinterest ya da Google’dan satın alma butonuyla direkt alışverişe yapmaya yönlendirirseniz bu oran artar ve bu oran arttığında reklamcılar daha fazla reklam alırlar.”

Beğenseniz de, beğenmeseniz de “Satın Al” butonu 2016’da da popülerliğini arttırmaya devam edecek.

Bu dokuz trend günümüzde bizi neyin beklediği ile ilgili yüzeyi kazımaya yarıyor. Ancak bir şey kesin; dijital alan büyümeye, gelişmeye ve pazarlamacıların aklını başından almaya devam edecek.

Yeni paylaşımlar için beni takip etmeye devam edin.