Genç İzimder ile Röportaj
Genç İzimder derneği ile gerçekleştirmiş olduğum Twitter röportajını blog takipçilerim için yayınlamak istedim. Bu keyifli röportaj için Genç İzimder derneğine teşekkür ederim. Röportajın detaylarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
1- Eskişehir öğrencilik hayatınızın dijital pazarlamaya yönelmeye etkisi var mı? Varsa nasıl etkileri oldu?
Öğrencilik hayatı iş alanıma direk etkide bulunmasa da, bana hayata bakışımı ve vizyon kazanmam gerektiğini aşıladı. Bu sebeple, öğrencilik sadece okuduğum bölümde aldığım derslerle sınırlı kalmadı. Yeni insanlar tanımak, farklı bakış açılarını görmek ve her insanın farklı bir hikayeyle hayatına devam ettiğini tecrübe etmek özel yaşantımı etkilediği kadar iş hayatımı da etkilemiştir elbet.
2- Sizin gibi girişimcilerin çoğu İstanbul’da yaşarken sizin Samsun’u tercih etme sebepleriniz nelerdir?
İstanbul ve Samsun benim önümde bulunan iki seçenek değillerdi. Ben Samsun’da yaşamış ve yaşamaya devam etmekten mutlu olan bir Samsunluyum. Bu soruyu şu şekilde kabul edersek; Neden Samsun’da hayatınıza devam etmeye karar verdiniz, ya da İstanbul’a gitmeyi neden seçmediniz? Bu soruya da cevabım, şehrin benim işimle pek bir alakası yok. Bu sektöre network dediğimiz iş çevresinin etkisini kabullenmemek imkansızdır ancak ben network’ümle iş yapmaktansa birikimim, tecrübem ve iş ahlakımla çalışmaya devam etmekten gurur duyuyorum. Son olarak, dijital dünyaya hizmet veren bireylerin fiziksel olarak nerede bulunduklarının hiçbir önemi yok, işimiz dijitalken biz istersek Ağrı’da olalım, istersek Samsun’da internet bağlantısının olduğu her yerde işimizi yapabiliyor olmamız gerekir.
3- Pinterest hesabınızı çok aktif kullanıyorsunuz. Gençler arasında çok revaçta olmayan bu platformda gördüğünüz gelecek nedir?
Pinterest de Facebook ve Twitter gibi bir sosyal ağ. Orada da insanlar var, farklı bi kullanıcı kitlesi var. SEO’ya, Facebook, Instagram kadar katkısı olmasa da Pinterest’in de yadsınamayacak kadar katkısı mevcut. Ben sadece Facebook, Twitter ve Instagram gibi en büyük toplulukların bulunduğu yerlerde konumlanmaktansa kendi hedef kitleme dokunabileceğim tüm kanallarda yer almayı tercih ediyorum.
4- Dijital pazarlamanın büyümesine etkileyecek geleceğe yönelik aklınıza gelen en sıra dışı fikir nedir?
Bu sektörde 5 yıl sonrası hakkında konuşmak bile intihardır. :)
Sektörü görmek mecburi ancak sadece varsayımda bulunabiliriz. Her gün hatta gün içinde gelişen teknoloji hayatın her alanına direk etki ediyor. İnsanların kullandıkları sosyal ağlar değişiyor, onlar değişmese bile o sosyal ağların kullanıldığı cihazlar değişiyor. Akıllı telefonlar, saatler, giyilebilir teknolojiler gibi insanlar neredeyse pazarlama orada olmak zorunda. Biz de teknolojik gelişmeleri, geleceğe dair futuristlerin öngörülerini takip ederek kendi işimize uygulama yöntemlerini tartışıyoruz.
İlle de sıra dışı fikir söylemem gerekirse, akıllı lenslerin hayatımıza girişinin belli bir tarihi olmasa da dijital pazarlama ve diğer tüm reklam dünyasını baştan aşağıya değiştirebilecek bir teknoloji olduğunu düşünüyorum. İnsanların baktığı tüm ekranlarda en iyi konumda yer almaya çalışan bir dijital pazarlama sektörü, insanların gözlerine taktıkları lenslerde nasıl konumlanmaya çalışacağını merakla biz de bekliyoruz.
5- Size göre Y kuşağının mobil dostu tasarımlara etkisi nedir?
Y kuşağı mobil teknolojinin içinde büyüyor. Bu da onların en çok kullandıkları ekranlar anlamına geliyor. Durum böyle olunca Y kuşağını hedefleyen tüm markalar için mobil dotu olmak kaçınılmaz bir zorunluluk.
6- SEO nasıl yapılır üzerine yoğunlaşaraktan bir danışmanlık şirketi kurmuşsunuz. Bu konu ile ilgili Dünya ve Türkiye’nin konumu hakkında kıyaslama yapar mısınız?
SEO’nun dili, dini, ırkı yok. Arama motorlarının kullanıldığı her coğrafyada uygulanan bir iş modeli.
Tabi ki arama motorlarının mucitlerinin bulunduğu coğrafyalarda daha sıkı ve dinamik yapıdadır ancak SEO dediğimiz olgu nereye hizmet etmek istediğinizle direk ilintili olduğu için Amerika’daki SEO ile Türkiye’deki SEO’nun pek bir bağı yok.
Kurallar aynı, uygulama yöntemlerinin bir kısmı aynı diğer kısmı hizmet alanınızın demografik, coğrafik ve psikografik değişkenlerine göre şekillenen alanlardır.
Ülkemizde uygulanan SEO’yu değerlendirmek benim haddim değil. Ancak şunu söyleyebilirim, bu işin belirli kuralları, biraz pratik zeka ve tecrübe gerektiren yönleri var, bu enstrümanları doğru kullanan ülkelerin arasındayız. Tek risk, oyunu kuralına göre oynamadan, hatta kuralları hiç uygulamadan kendini SEO’cu diye tanımlayan yüzlerce genç arkadaş mevcut. Bu işi arama motorlarını icat edenler bile “Ben biliyorum” diyemezken sizin bu şekilde kendinizi lanse etmeniz orta ve uzun vadede önce size sonra sektöre zarar vermekte.
7- Bizim gibi derneklerin sosyal medya pazarlamasında dikkat etmesi gerekenler nelerdir?
Dernek gibi sivil toplum kuruluşlarının sosyal platformlarda diğer markalara nazaran daha dikkatli, kriz iletişiminde çok daha hassas ve her zaman tarafsız duruş sergilemeleri en önemli unsurlar diye düşünüyorum. Burada derneklerin de markalar gibi belirli bir hedef kitleleri mevcut, o hedef kitlelerinin dilinden, tıpkı onlardan biri gibi ses tonu belirlenip içerik pazarlamasını bu doğrultuda şekillendirmeliler diye düşünüyorum.
8- Kendinize vakit ayırmak istediğinizde bu vakti hangi aktivite ile değerlendirirsiniz?
Boş zamanlarımın vazgeçilmezi kızım Ayda KARAMAN’la oyun oynamak. Sonra Fifa ve sektörel dergi ve bloglara göz atmak diyebilirim.
9- Başarılarınıza yön veren sevdiğiniz söz veya film var mı?
Takdir ediliyorsan değil, taklit ediliyorsan başarmışsın demektir. :)
Benim hakkımda daha fazla bilgiye sahip olmak için ayhankaraman.com/hakkimda/ bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.