fbpx
SEO

SEO’nun 30 Yıllık Evrimi – Ayhan KARAMAN

Başlangıçta bir ışık vardı. Ufak bir ışık yavaş yavaş SEO teriminin doğuşuna işaret ediyordu. Değişimler ardı ardına geliyordu ama tanımlamak zordu. Zaman geçtikçe her şey daha belirgin olmaya başladı ve sonucunda bugün dile getirdiğimiz o terim güçlenerek yaşamını sürdürmeye devam etti. Bu terim gücünü kullanıcıya sunulan kaliteli içerikten ve bununla sağlanan etkileşimden almaktaydı.

SEO konusunda gelecekte neler olacağını bilmek istiyorsanız öncelikle onun geçmişine göz atmalı ve neler yaşandığını en iyi bir biçimde öğrenmelisiniz.

seo'nun evrimi

İlk Belirtiler (1991 – 2002)

1991 yılında Tim Berners-Lee internetteki ilk siteyi kullanıma açtı. Bu site hala hayattadır. Bu sitenin açılışından bir süre sonra birçok yeni site açılmaya başlandı ve kullanıcılara bilgi sunmaya çalışan yerler çoğalmaya başladı.

İnternet ortamındaki siteler çoğalmaya başladıkça bir arama motoruna ihtiyaç duyulmaya başlandı. Bu ihtiyacı karşılayan ilk platform Excite oldu. Bu platform içeriklerin kataloglanması açısından bir devrim niteliğindeydi. Kısa bir süre sonra ise bugünün devleri Yahoo ve Google bu alana dahil oldu.

Bugünün devleri sahneye çıktıktan sonra arama sıralaması denen bir olgu da ortaya çıkmış oldu. Ama bugünün algoritmasının yanında çok daha basit algoritmalar yer aldığı için temel sorunlar mevcuttu. İçerikler anahtar kelimelere göre belirlendiğinden, insanlar anahtar kelime doldurma yaparak arama motoru sonuçlarına doğrudan etki ediyorlardı. Bunun yanında büyük algoritma güncellemeleri gerçekleştirilse bile uygulamaya konması aylar alıyordu. Dolayısıyla sıralamalara etki edecek yöntemler etkisini sürdürmeye devam ediyordu.

Geleceğin büyüklerinden Google gibi devler kullanıcılarla aradıkları değerli içerikleri buluşturmanın bir yolunu bulmak için fırsatları değerlendirmeye çalıştılar. Genel kurallar ortaya çıkarıldı ve bugün nefes aldığımız ortamdaki politikalar yavaş yavaş hayata geçirildi.

İlk Günler (2003 – 2005)

Google kafaya koymuştu. Arama motoru sıralamalarını kullanıcının aradığı kaliteli bilgiyi bulacak şekilde doldurmak için uğraşıyordu. Bunun için etik olmayan yöntemler kullananları cezalandırmaya ve kaliteli içeriğe yönelen ve markalaşma yoluna gidenleri üst sıralara taşımaya başladı. Bu süreç link oluşturma ve anahtar kelime doldurma ile hareket eden birçok yerin cezalandırılması ile devam etti.

Gelişmeler sürerken arama motorları kullanıcının deneyimine yönelik arama sonuçları sunmaya başladılar. Bu arama sonuçları kullanıcının arama geçmişinden yola çıkılarak kullanıcıya sunuluyordu. Bunun yanında yerel SEO adı verilen kavram yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Belirtilen gelişmelerin yaşandığı günlerde arama sonuçlarını etkileyebilecek unsurların başında gelen link oluşturma gelmekteydi. Site sahipleri gelen link oluşturma taktiklerine başvurarak arama görünürlüğünü yükseltmeye çalışmaktaydılar. Google bunun farkındaydı ve aşırıya kaçılmasına müsaade etme niyetinde değildi. Etik yöntemlere sadık kalınması gerektiğini belirtiyordu.

Ortaçağ (2006 – 2009)

Aramalarda gerçekleşen yeni trendler ve gelişmeler doğrultusunda artık daha kapsamlı ve etkileşimli arama motorlarına ihtiyaç duyulmaktaydı. Google bunu Universal Search adındaki yeniliği ile karşıladı. Arama motoru sonuç sayfası artık resimler ve haberlerle çok daha etkileşimli bir yer olmaya başlamıştı.

2008 yılında Google bir hamle daha yaptı ve Google Suggest hizmetini hayata geçirdi. Bu hizmet sayesinde kullanıcılar artık Google üzerinde yapılan arama geçmişlerine göre belirli arama tavsiyeleriyle karşılaşıyorlardı. Bu kullanıcı deneyimini önemli ölçüde etkilerken, Google Trends ve Google Analytics gibi hizmetlerde doğrudan verilerle karşılık buldu. Artık kullanıcılara aradıkları içeriklere çok daha uygun sonuçlar sunulması daha fazla önem kazanmıştı.

Kullanıcı odaklı bu yaklaşım doğrultusunda SEO dünyası yaşamının tam ortasında yer almaktaydı. Pazarlamacılar artık birçok çalışmayı kullanıcı odaklı yaklaşımlarla desteklemek zorunda kalmaktaydılar. Onlar için oluşturulacak içeriklerin mutlaka arama motorlarında yer bulabilmesi için kullanıcı odaklı içerik oluşturma ve pazarlama vazgeçilmez bir unsur haline geldi.

Aydınlanma Çağı (2010 – 2012)

SEO dünyasında en kapsamlı değişim başlamıştı. Markalar artık ya kullanıcı odaklı içerik sunarak arama sonuçlarında yer bulacaklardı ya da ceza alarak arama motoru sonuçlarından uzaklaşacaklardı.

Google tarafından gerçekleştirilen önemli güncellemelerin ardından markalar kaliteli içerik, kullanıcı odaklı yaklaşım ve aşırı iyileştirmeden uzak durma gibi ciddi kurallara bağlı kalmak zorunda kaldılar. Bu kurallara uymak istemeyenler ise arama motorları sonuç sayfasında hızla gerilere gitmeye başladılar.

Yeni gelişmeler doğrultusunda arama motorları yeni özellikler sunmaya devam ettiler. Google Knowledge Graph adını verdiği özelliğini duyurdu ve kullanıcıların içeriğin tamamına göz atmadan arama motorları sonuç sayfasından aradıkları bilgilere ulaşabilmesine olanak sağladı.

Yerel SEO çok daha güçlü hale gelmeye başladı. Google yerel sonuçları bir adım daha öne çıkardı ve bununla birlikte Google Suggest hizmetini geliştirdi. Artık kullanıcılar arama yaparken otomatik olarak sonuçlarla karşılaşmaya başladılar.

Ek olarak bu dönemin sonlarına doğru sosyal medya platformları yoğun ilgi görmeye başladılar ve burada paylaşılan içerikler arama motorları sonuçlarında önemli sinyaller olmaya başladılar. Bunu Google’ın Google+ hamlesi takip etti ve içeriklerin görünür olması açısından çok değerli bir sinyal gün yüzüne çıkmış oldu.

Pazarlamacılar sitelerini başarıya taşımak için bu dönem içerisinde daha bilgi dolu ve paylaşılabilir içerikler üretmeye başladılar. Bu bir anlamda günümüz çalışmalarının temelini oluşturan unsurdu. İnternet ortamında yer alan kullanıcılar artık çok daha hızlı bir şekilde bilgi tüketebilecekleri, kişiselleştirilmiş ve etkileşimi fazla olan bir ortam talep etmekteydiler.

Modern Yıllar (2013 – 2019)

Artık kullanıcılar açısından kişiselleştirme ve gizlilik anlamında iki ayrıştırıcı durum söz konusu olmaya başlamıştır. Kullanıcılar artık arama sonuçlarının belirlenmesi için kendilerinden bilgi toplandığının farkındadırlar. Bunun için endişelenmeye ve seslerini çıkarmaya başladılar.

Google arama motorunu ve arama motoruna bağlı hizmetlerini geliştirmeyi sürdürürken aynı zamanda teknolojinin gelişen yüzüne ayak uydurmayı seçmiştir. Mobil aramalara önem vermesi ve artık arama motorları sonuç sayfasında yer almak isteyen sitelerin mobil duyarlı temalara sahip olmasını gerekli kılmıştır. Duyarlı tasarımlara sahip olmayan siteler hızlıca arama motorlarında geri plana itilmeye başlanmıştır.

İçeriklerin kategorilere ayrılması, kullanıcının talebine karşılık verebilmesi ve mobil uyumlu olması markaların kullanıcılar tarafından daha çok sevilmesine olanak sağladı. Bu durumu kullanıcılarla iyi ilişkiler kurma fırsatına çevirmeyi başaran yerler ise arama motoru sonuç sayfasında daha iyi sıralamalara sahip olmaya başladılar. İnternet artık kaliteli içerik ve kişiselleştirme üzerine rekabet edilen bir ortam olmuştur.

SEO 19 (2020 – Bugün)

Daha çok arama niyetine odaklanılan, artık gerçekten performans tarafına önem veren ve marka + marka içermeyen aramaların yapıldığı web sayfalarının sıralama aldığı dönemdeyiz. Her geçen gün daha iyi bir arama motoru haline gelen Google’ın daha iyi olacağından şüphe yok. Bugün hala illegal olarak çalışan web sayfalarının sıralama aldığını görüyoruz fakat bu her geçen gün daha da sevindiri oranda azalıyor.

SEO’nun Geleceği

Arama motoru optimizasyonunun geleceği açısından görebileceğimiz en önemli şey daha fazla kullanıcı odaklı içerik ve daha fazla eşsiz içeriğe sahip niş alanlarının ortaya çıkışı olacaktır. Bunların gerçekleşeceğini hiç şüphe duymadan söyleyebiliriz.

İnternet çok daha kişiselleştirilmiş bir ortam olma yolunda ilerlemektedir. Bunun yanında yeni teknolojilerle kullanıcıların anlık memnuniyetleri daha değerli bulduğunu belirtmemiz gerekiyor. Artık yapılacak aramalar da bu memnuniyet durumuna uyum sağlamak zorundadır.

SEO dünyası genel anlamda bu ihtiyacı karşılamaya yönelik gelişimini sürdürmeye çalışacaktır ve artık kullanıcılara aradıkları içerikleri çok daha hızlı bir biçimde sunabilme konusu önem kazanacaktır.

SEO çalışmaları artık Google’ın olduğu her noktada varlığını sürdürebilecek bir duruma gelmektedir. Markalar başarılarını sürdürmek ve internet ortamında görünürlüklerini arttırmak istiyorlarsa mutlaka her alanda olmaya çalışmalıdırlar ve sosyal bilinirlik oluşturmalıdırlar. Eğer bunu yapmazlarsa marka bilinirliği oluşturmalarının bir yolu olmayacaktır.

Yapılan son araştırmalara göre kullanıcıların eğilimleri önemli ölçüde görsel içeriklere kaymaktadır. Bu eğilimi erkenden fark edip çalışmalarınızı bu yönde gerçekleştirmeye başlamak sizin için faydalı olabilir. Yoğun çalışmalarınızın ve çabalarınızın karşılığını mutlaka alırsınız.

SEO’nun gelişimine ayak uydurmanın en kolay yolu ise elbette etik olan yöntemlere bağlı kalmayı sürdürmek ve etik olmayan yöntemlerden uzak durmaktır. Çünkü SEO gelişimini sürdürdükçe kurallara uymayan yerler ortaya çıkacağı için çok daha fazla cezalarla ve yaptırımlarla karşılaşabiliriz.

İçeriği https://searchengineland.com/evolution-seo-trends-25-years-223424 bağlantısından yola çıkarak Türkçeye çevirdim. Bir bölümünde kendi tecrübelerime de yer verdim. Teşekkürler.

Tüm SEO içeriklerine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir